DİĞER
“Arendt iletişime inanır. Teknolojik ya da ekonomik/politik dinamikler mecraları manipüle etmeye çalışabilir, kuvve halindeki fikirler, hakikatler fiile döküldüklerinde, açığa çıktıklarında eksilebilirler/dönüşebilirler, ancak Arendt için konuşmanın, söz alışverişinin olmadığı bir seçenek, diğer eksiklerden daha şiddetli bir kayıp doğurur.”
K24'te haftanın vitrini: Yeni çıkan, yeni baskısı yapılan, yayınevleri tarafından bize gönderilen, dikkatimizi çeken; okumak ve üzerine yazı yazmak için ayırdığımız bazı kitaplar...
K24'te Ekim ayının ilk vitrini: Yeni çıkan, yeni baskısı yapılan, yayınevleri tarafından bize gönderilen, dikkatimizi çeken; okumak ve üzerine yazı yazmak için ayırdığımız bazı kitaplar...
“Kadın hareketinin iki dalgası arasındaki dönemde eserler üreten bazı yazarların metinlerinde feminist unsurların yer aldığını ve bunun da 1980’lerde güçlenecek olan hareketin filizlerini, düşünce ve enerji birikimini oluşturduğunu düşünerek, feminist duyarlılığın ikinci dalga öncesinde edebiyatta kök saldığına inanarak araştırma yapmaya başladım.”
"Türkiye’deki şarkıcı filmleri hangi ara, nasıl oldu da korkunç bir Türk gotiği ihtiyacını karşılar hale geldiler? Müslüm, Dilberay, Bergen?"
Yeni çıkan, yeni baskısı yapılan, yayınevleri tarafından bize gönderilen, dikkatimizi çeken; okumak ve üzerine yazı yazmak için ayırdığımız bazı kitaplar...
İnsan haklarına dair temel sorular, hak kategorileri ve başvurulacak temel kitaplar: "İnsan hakları kesinlikle sadece hukukçulara bırakılmamalı."
“Şiddet sadece negatiflikten değil, pozitiflikten de doğar. Genazino’nun romanları pozitiflik toplumunun işlediği bir dünyada nefessiz kalmış karakterlerle doludur. Negatifin dışlandığı, çıplak yaşamın mutlaklaştığı bir dünya düzeninde, ölümü, aşkınlığı hatırlatacak hiçbir eprimişliğe, çürümeye yer yoktur.”
"Tocqueville, modern temsili demokrasinin işlev bozukluklarının neden olacağı yeni despotizmlerin kaderimiz haline gelebileceğini gören ve ifade eden ilk modern siyasal düşünürdür. Trump iktidarı başta olmak üzere günümüz demokrasilerinde sıkça yaşanmakta olan popülist otoriterleşme eğilimleri Tocqueville’in öngörülerinin ne denli başarılı olduğunun kanıtı, ne yazık ki!"
"Yazarımız, erkeklerin telli duvaklı gelin olduğu düğünlere katılıyor, kadınlarla erkeklerin birlikte yıkandıkları hamamlara gidiyor, misafirlerine kadınlarını ikram eden yerlilerin köylerine uğruyor, ‘vahşi dünya’ya yerleşip orada harem hayatı yaşayan beyaz erkeklerle karşılaşıyor, Japonya’da geyşaların arasında kalıyor, geleneksel ve coşkulu bir tür orji olan ‘kanana ayini’ni izliyor..."
"Bir Zamanlar Anadolu'daki muhtar sahnesi her şeyin, filmin, hikâyenin, kurgunun, Komiser Naci’nin zanlıyı bu sefer gerçekten sorgulamasının, Savcı’nın kasıntılı devlet adamıyken Muhtarın köyüne sığınmasıyla dert dinleyen devlet görevlisi haline dönmesinin, Muhtar’ın siyasi emelleri için kulis çalışmalarının, Doktor’un zanlıyı kollamasının, Cemile gibi bir güzelliğin o köyde sıkışıp, orada yitecek olmasının ve bunlar gibi neredeyse filmde geçen her şeyin ortasında... Yani tam Anadolu’nun ortasında geçiyor bu sahne.
Mutsuzluk Zamanlarında Mutluluk, O Gün İçin Bir Şemsiye ve Aşk Aptallığı romanlarının yazarı Wilhelm Genazino'nun tuhaf ve huzursuz dünyasına bir yürüyüş...
Daha Fazla
© Tüm hakları saklıdır.